N
Çevrimdışı
tamam son olarak sunu diyorum yazdıklarımı silecem benim yolum kuran ve muhammed mustafa s.a.v herkez burda tamamı cünkü bu tartısma bitmez abi ya kimseyle dargın olamkta istemem vesselam
tamam son olarak sunu diyorum yazdıklarımı silecem benim yolum kuran ve muhammed mustafa s.a.v herkez burda tamamı cünkü bu tartısma bitmez abi ya kimseyle dargın olamkta istemem vesselam
not:ibni teymiye'yi övmedim sadece dogru söylemiş Allahın sıfatlarını ortak kosamazsınız diye ibni teymiye olayı karısıktır celiskilidir yarı alim kabul eder yarısı etmez vesselam
Kuran'da ve buna karşılık tasavvufta evliya tanımı farklıdır. Tasavvuf sadece olağanüstü hal gösteren kişileri evliya gösteriyor. Oysa ki, bu olağanüstü hallere, müminde görülürse keramet, kafirde görülürse istidraç denir. Kimin mümin, Allah dostu olduğunu ise üstün güçleri değil, Kuran ve Sünnete uygun yaşantısı belirler:
https://www.islam-tr.org/tasavvuf/38235-islama-gore-evliya.html
https://www.islam-tr.org/soru-cevap-bolumu/11664-evliya-kimdir-seyhler-evliya-midir.html
Cahil olduğunu biliyorum zaten.Aynı kişiden bahsediyoruz.Ahmed-i Faruki Serhendi İmam Rabbani Müceddidi elfi Sani(k.s.)Ben biraz cahilim merak ettiğimden soruyorum bu örnek verdiğin
Rabbani aşağıda Allah adına yalan söyleyen sapıkmıdır? Yoksa başka birimidir?
Siz karşı çıkanlar olarak hazırladığınız metinleri buraya yapıştırıp bizim yazdıklarımızı boşa çıkarmaya çalışıyorsunuz.Günümüzdeki kavramları en iyi tanımanın yolu: Savunanların ve karşı çıkanların görüşlerini karşılaştırmaktır. Kimin ayetlerden ve sahihliği ispatlanmış hadislerden (Yani Kuran ve sünnetten) delili var ise o kazanır. Resulullah (sav) de bizlere bu ikisini miras bırakmıştır.
Gönlünüzde şeyhinize duyduğunuz katıksız sevginiz ve güveniniz dışında bulunduğunuz yolun ayet ve hadislerden delili var mıdır? Hiç şüphe duyup da gavslar, rabıta, şeyhlerden tevbe almanın hükmü, onların ahirette şefaat edebilmesi gibi durum ve benzerlerinin hükmünü didik didik araştırdınız mı? Bunlar iman konuları, ki, bir taraf bunların şirk olduğunu söylüyor. Hiç hesap ettiniz mi eğer gerçekten bunlar şirk ise halinizin ahirette ne olacağını?
Duygusal davranıp, sevgi bağıyla bunları hemen reddetmeyin. İmanınız için bu iddiaları öyle 3-5 gün değil, aklınızda hiç bir soru kalmayıncaya kadar araştırın. Dinimizde "Allah dostudur" diye birine katıksız güven yoktur, kimin delili var ise, odur Allah yolunda olan, Allah'ın dostu olan, Allah'a dost olan.
Siz karşı çıkanlar olarak hazırladığınız metinleri buraya yapıştırıp bizim yazdıklarımızı boşa çıkarmaya çalışıyorsunuz.
sayınız o kadar azki 3-5 kişisiniz sadece.hep aynı kişiler birbirinizin yazısına dua edip destek oluyor.
Tek kişi de olsa hak birdir, çoğunluğun ölçü olmadığını Rabbim şöyle buyuruyor:
"Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar."
Enam 116
Kuran ve sünnet diyorsunuz doğru.ama kuranın bile farklı mealleri farklı anlamları oluyor çevirenlere göre. her asırdaki gelişmelere göre yeni anlamlar katılabiliyor.
Bugün eklediğim şeytan, gayb ve şefaat ile ilgili ayetler konularına bakın. Sofi bir siteden alıntı. Yani onların da kabul ettiği mealler. Ancak sayfalarına koyuyor, ama açıp da okumuyorlar. Bu ayetlerin farklı meallendirmelerine de bakın. “Ama” değil de “fakat”, “tapmak” değil de “ibadet etmek” vb basit farklılıklar var. Ayrıca sofiler Allah’ın apaçık ayetleri dururken kapalı manaları olan ayetleri kendilerine delil alıyor, aç parantez tüm fikirlerini dolduruyorlar. Oysaki Rabbimiz Kuranın apaçık, anlaşılır ve kolay olduğuna dair defalarca yemin etmiştir. Ayrıca şu ayet de konuyla yakından ilgili:
"O, sana Kitab’ı indirendir. Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar."
Ali İmran 7
Hadis ise binlerce var.herkes işine geleni sahihtir diye alabiliyor.
Buhari nin ve diğer hadis kitaplarının dışında binlerce hadis var söylenmiş.bir hadi senedi zayıftır diye uydurma olamaz. illa ki Peygamberimiz her sözünü kalabalık cemaat önünde söyleyecek değil.bazen bir kişinin yanında veya eşinin yanında söylemiştir sözünü.şimdi diğer sahabeler duymadı diye veya sadece bir kişi nakil ediyor diye zayıf mı oluyor.
Bir kişinin bile duymadıklarını rivayet edebiliyorlar. Bakınız tasavvufun hadis usulü anlayışı:
https://www.islam-tr.org/konu/tasav...retme-ve-sahihleme-yontemleri-nelerdir.27910/
Ayrıca zayıf hadis itikadda delil olamaz. Bunlar abdestte eli- kolu yıkama gibi meseleler değildir. İtikad insanı cennete veya cehenneme götürür. Üstelik hadisleri kenara bırakacak olsak, bahsedilen konularda ayetten deliller yeter de artar.
Yukarda hz Ebu Bekir ile ilgili durumu yazdım.diğer yorumcu farklı anlamış ben farklı.şimdi kimin doğru anladığını nasıl bileceğiz. sofiler olarak yaptıklarımızın tamamı ekstradır.diğer müslümanları yaptıklarını biz de yapıyoruz zaten. bizlerin yaptıkları nefsi ıslah etmeye yönelik şeyler.Büyüklerimiz bu metodlarla işi hızlandırmaya çalışıyorlar. çevremde görüyorum tarikat ehli olmayan ama namaz kılıp oruç tutanları.küfür sözler,yalan,gıybet eksik olmuyor ağızlarında.kredi-faiz konularına dikkat etmiyorlar.tarikat ehli olanlar bu konularda daha hassas davranıyor.sürekli yapılan zikir hatme ve sohbetler insanın ilerlemesini yetişmesini sağlıyor.sizler dinle ilgisi olmayan birinin hidayetine vesile olmak yerine bu yolda olanlara vuruyorsunuz.dışarıda abdestten,namazdan,gusülden,haramdan,helalden habersiz kalabalıklar var ki.bunlara faydalı olabiliyor musun?bunlarınn elinden tutabiliyormusun?
Biz de insanları dine davet ediyoruz. Burada yaptığımız budur. Ama farkımız, siz namaza ve zikire başlatıyorsunuz, biz ise en başta kaçınılmadığı halde bütün amelleri (namaz, oruç, zekat, hac vs hepsi) iptal eden şirkten sakındırıyoruz. Bunu basite mi alıyorsunuz? Ameliniz şirk iken, namazınız kabul mü olunacak sanıyorsunuz? Çok yanılıyorsunuz:
"Andolsun, sana ve senden önceki peygamberlere şöyle vahyedildi: “Eğer Allah’a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun.” " Zümer 65
prof dr. yaşar nuri öztürk gibi nerde aykırı görüş var onu dillendiriyorsunuz.geçmiş alimlarden en çok kim muhalif onun fikirlerini alıyorsunuz.Hicretten 661 yıl sonra gelmiş birinin görüşlerini esas alıyorsunuz.hicretin başlarında yaşamış sahabeden sonra gelen nice mezhep imamları bu konuları yanlış mı anlamışlar.kaynağa en yakın zamanda onlar yaşamış.sahabeyi veya tabiini görmüşler.neredeyse ilk elden bilgileri almışlar.661 sene sonra değil.sırf farklı şeyler söylemek adına bunlar neden? size göre tüm tarikat şeyhleri şirk içinde.sadece siz tevhidi anladınız.madem öyle siz cennete gidin biz de cehenneme.
Mezhep imamlarının bu konularda farklı düşündüğünü nereden öğrendiniz merak ettim gerçekten. Çünkü esasen onlar da buradaki bilgileri doğruluyorlar. Söylenecek çok şey var ama gerçekten size tavsiyem, içinde bulunduğunuz yolun yanlış olduğunu bilin. Sonra bana bir uyarıcı da gelmedi demeyin.
İnanın vaktimiz ve imkanımız olsa her gelen üyeye tek tek, satır satır her konuyu açıklamak isterdik. Ancak size sadece -kendiniz için- emek verilerek hazırlanmış konuları okumanızı, araştırmanızı tavsiye ediyorum.
Bu arada “siz cennete, biz cehenneme..” Derdimiz siz-biz değil, hak olan yola davet. Bunun için de sizden hiçbir ücret talep etmiyoruz. Yanlışları görmesek, keyif için uğraşılacak şeyler de değil bu konular. Cehennem de basit bir azap değil. Yollar belli, dilediğinizi seçersiniz.. Elbette gideceğiniz yeri de..
sayınız o kadar azki 3-5 kişisiniz sadece
Haksız da değiller haniTASAVVUF ŞİRKTİR, DERLER
TASAVVUF ŞİRKTİR, DERLER
Her sabah namazından 1 saat önce, en az 5 bin kişinin abdestli bir şekilde mescitte hazır olduğu ve teheccüt namazı kıldığı tekkelere ve o tekkenin sofilerine, evlerinde sabah namazına kalkmayanlar “tasavvuf şirktir” derler.
Geceleri sabahlara kadar günahkârlar için gözyaşı dökerek gözleri kızaran tasavvuf büyüklerine, uzunca uykudan dolayı gözleri kızaranlar “tasavvuf şirktir” derler.
İçki içen, kumar oynayan, zina eden ve değişik günahların batağına düşmüşlerin elinden tutup dini öğreten Allah dostlarına, içki içene, kumar oynayana, zina edene ve değişik günahların batağına düşmüşlere sövenler “tasavvuf şirktir” derler.
Bir kere görmekle tüm kötülüklerin bırakılmasına vesile olan veli zatlara, saatlerce nasihat edip de kimsede bir değişiklik göremeyenler “tasavvuf şirktir” derler.
Kuran ve sünnetten taviz vermeyen, mekruhlara bile düşmekten haya eden salihlere, farz, vacib, sünneti sadece ezberden okuyanlar “tasavvuf şirktir” derler.
Ömrünü tevbe ve niyazla geçirip milyonların tevbesine vesile olan Allah’ın sadık kullarına, günah işlemediğinden tevbe de etmeyenler! “Tasavvuf şirktir” derler.
Gece ve gündüz, oturarak, ayakta ve yanı üzere Allah’ı zikredenlere ve insanlara bilmediği zikirleri öğretenlere, malayaniyi pek sevenler “tasavvuf şirktir” derler.
Kuran’ı ve hadisi birebir yaşayarak örnek olan lakin pek az konuşan ariflere, dilinde sayısız ayet ve hadis ile saatlerce kendisinin yaşamadığı konuları vaaz edenler “tasavvuf şirktir” derler.
Mevlana’ya, Yunus’a ve asrın Mevlanası ve Yunuslarına, evliya ve seyyidlere hürmete kızan fakat kendisini her türlü hürmete layık görenler, onların sözünün dinlenilmesine kızan ama kendisinin her türlü sözünün dinlenilmesini isteyenler “tasavvuf şirktir” derler.
Tasavvuf Kuran ve sünneti en içten duygularla yaşamaya çalışmaktır. Tevbe etmek ve dini öğrenmek bu yolun başı, zikir ve tefekkürle ilerlemek bu yolun adabıdır. Bu yolda çok kimseler kötü alışkanlıklarını, çok kimseler kötü ahlaklarını, çok kimseler de hissiz Müslümanlığını terk edip Allah’ı seven ve Allah anılınca kalbi titreyen, peygambere aşık, müminleri hoş gören, dini yaşamaya çalışan birer Müslüman haline geldiler. Bunun için, tasavvufa, tasavvuf büyükleri olan evliyaya, tasavvufi edeplerden olan rabıtaya, şirktir diyenler diye dursun, tasavvuf kervanı yoluna devam ettiğinden bir gün bu kervanın yolcusu olmak duamız olsun…