Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh;
Rasûl-u Ekram (s.a.v.)'in "Dört şey Ulû'lemr'in (velâyet hakkı olan kimsenin, vâlinin) hakkıdır: Had cezalarını tatbik etmek, ganimetleri mucahidler arasında taksim etmek, Cumua namazını kıldırmak ve zekâtı toplamak" buyurduğu bilinmektedir. (Siracuddin Ebû Hafs Ömer El Gaznevi, El Gurretu'l Munife, Kahire: 1950 Sf: 168; İbn-i Humam, Fethû'l Kadir, Beyrut: 1316 C: 4, Sf: 129)
Ehl-i Sünnet'in muctehid imamları; had cezalarını tatbik etme hakkının "Ulû'lemr'e" ait olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Bu husus "Akaid" kitablarında ayrıca yer almıştır.(İbn-i Humam, Fethû'l Kadir, Beyrut C: 8, Sf: 300 -301; Şeyh Nizamuddin ve Heyet, El Feteva-ı Hindiyye, Beyrut. C: 6, Sf: 24; Molla Husrev, Durerû'l Hukkam fi Şerhû Gureri'l Ahkam, C: 2, Sf: 102-103.)
Hanefi fûkahası: "Ulû'lemr'in (bey'at sebebiyle) mûminler üzerindeki velâyeti mutlaktır. Had'ler ise, Allahû Teâla (cc)'nın hakkı olarak farz kılınmıştır. Dolayısıyla hadleri tatbik etmek; Ulû'lemr veya onun tayin ettiği kimseye ait bir görevdir" (İmam-ı Merginani, El Hidaye Şerhû Bidayetu'l Mubtedi, Kahire: 1965 C: 2, Sf: 198; Şeyh Nizamuddin ve Heyet, El Feteva-ı Hindiyye, Beyrut: 1400, C: 2, Sf: 146-147; Molla Husrev, Durerû'l Hukkam fi Şerhi Gureri'l Ahkam, İst: 1307 C: 2, Sf: 67)
(Not: İmam-ı Şafii (rahimehullah) köle üzerinde efendisinin velayetini esas alarak, efendi kölesine hadda cezasını tatbik edebilir hükmünü beyan etmiştir. Hanefi fûkahası, Ulû'l emr'in izni olmadan, efendi kölesine hadd uygulayamaz" hükmünde muttefiktir.) hükmünde ittifak etmiştir.