Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Cevşen Şia Bidatidir, Uydurulduğu Katidir

M Çevrimdışı

mehmetkiya

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
8 yıl Nur Cemaatinde bulundum. Yaklaşık 5-6 yılını aktif olarak geçirdim. Çok da yükselmiştim.

Sonra gruba yeni katılmış bir Selefi adayı akrabamın Nur Cemaati hakkında ileri geri atıp tutmasını gördüğümde Selefilik diye bir şeyin varlığından haberim oldu.
Nur Cemaati mensupları ölümüne, cemaatin, cemaattekinin "her" yaptığını savunur. Ben de öyle yaptım hep. Ve savunmamız hep aynıydı. (Tahminimce %99u) Kuran, Hadis, Akide konusunda hiç bilgiye sahip olmayan eski Biz, delil sunmaya ihtiyaç duymaksızın bilmediğimiz şeye; Kuran ve Özellikle Hadis'e düşmandık, kabul etmezdik.

Sonra memlekette, çok sevdiğim, abimin selefi hocası ile görüştük. Her görüşüne katılmadım fakat konuştuğu şeylerin çoğuna Ayet ve Hadisleri delil göstermesi beni çok etkilemişti. Çünkü 8 yıl cemaatte bulunan biri olarak böyle bir şeye rastlamamıştım. Hiç mi bileni yoktu? Tabi ki vardı fakat gerek Said Nursi, gerekse Fethullah Gülen, hatta geçtim onları abilerinin yanlış yaptığını gösterecek bir Ayet ve Hadis olduğunda görmezden gelip mantık çerçevesinde konuyu bağlıyorlardı. İnsan bir şeye inanmak istiyorsa kesinlikle inanıyor. Kendimden biliyorum. Sonuçta insan inanmak isterse Allahın yokluğuna -haşa- inanıyor değil ki başka şeye inanmayacak.

Ayrıca bu konunun benim yanımda çok ayrı yeri var. Lisede Risale-i Nur kampları yaptığımızda en çok okuyanlar belirlenirdi. Cevşen 1.liği hep bende olurdu :)

Bugün Said Nursi hakkında kesinlikle "çok" kötü düşünmüyorum. Fakat yanlış yapmadığını ölümüne savunma gafletinde bulunmuyorum, hatta çok büyük yanlışları olduğunu da reddetmiyorum. Said Nursi çok büyük hataları da olsa İslam adına çok büyük mücadeleler vermiştir. İşlediği günahlar Allah ile onun arasındadır. Belki ileride bu düşüncem de değişecektir fakat, daha önce düştüğüm hatadan Allah'a sığınıp aynısını yapmamalıyım ve yok denecek kadar ilmim ile Said Nursi'yi eleştirmemeliyim.

Çünkü benim de Selefiler hakkında yanlış düşünmeme sebep olan şey aynısı. Aslında insanın fıtratı belli. Selefilere katılıp da kendini geliştirememiş, özellikle dini meselelerde henüz hiç birşey bilmeyen bir kısım yeni Selefi adayları, körü körüne, tıpkı Nur Cemaatindekiler gibi, hocaları ne söylüyorsa aynısını söylüyorlar. Hocalarının ayet, hadis delili olan söylediklerine lafım yok fakat, yorumlarını dahi hiç düşünmeden, bu sadece bir yorum bunu düşünmeliyim demeden, akıl süzgecinden bir kez geçirmeden kabul ediyorlar. Tıpkı farklı görüşte olan bir insanın Nurculardan tiksinmesi gibi bir görüntü oluşuyor insanın gözünde.

Şimdi memleketten uzağım. Tek başıma biraz zor da olsa uğraşıyorum bir şeylere. Özellikle bu siteyi bulduktan sonra biraz olsun kolaylaştı işim. Allah sizlerden, bilhassa yöneticilerden razı olsun.

Yöneticilerimizden de ricam şudur. Şüphesiz söyledikleriniz Ayet ve Hadislerle destekli. Fakat buna rağmen sitedeki diğer kişilerin şunu anlamasını sağlasak çok güzel olur: Bu kadar delillerle söylemeniz sizi ne kadar doğru ve düzgün insan yaparsa yapsın, yine de herkesin araştırması gerekiyor. "Bugün bunu gördük tamam olay budur" dememek gerekiyor. Çünkü şu an gaflette olan tarikatçılar, şeyhçiler, nurcular hep "gerçek yaşamlarında dürüst, ve gerçekten aldatmayan" hocalarının söylediklerine bağnazca bağlanıp bu yola geldiler.
Neyse. Aslında bu kadar yorumu yapmamın sebebi Delillerle bezediğiniz yazılarınıza klasik, duygusal, ve kendince! mantıksal (Allah affetsin) cevaplar veren Profesör'dü. Ne kadar üzücü. İşte bugün kendi üniversitemde de görüyorum. Profesör olması bir şeyi değiştirmiyor. Profesör demek her zaman araştırmacı demek değil. Tez için araştırmacı demek. Allah ıslah etsin. Ne aksini ispat edecek bir delil buluyor ne de kabul ediyor.

Neyse çok uzun oldu yine. Selamun Aleyküm.
 
M Çevrimdışı

morueqq

لا إله إلا الله
İslam-TR Üyesi
8 yıl Nur Cemaatinde bulundum. Yaklaşık 5-6 yılını aktif olarak geçirdim. Çok da yükselmiştim.

Sonra gruba yeni katılmış bir Selefi adayı akrabamın Nur Cemaati hakkında ileri geri atıp tutmasını gördüğümde Selefilik diye bir şeyin varlığından haberim oldu.
Nur Cemaati mensupları ölümüne, cemaatin, cemaattekinin "her" yaptığını savunur. Ben de öyle yaptım hep. Ve savunmamız hep aynıydı. (Tahminimce %99u) Kuran, Hadis, Akide konusunda hiç bilgiye sahip olmayan eski Biz, delil sunmaya ihtiyaç duymaksızın bilmediğimiz şeye; Kuran ve Özellikle Hadis'e düşmandık, kabul etmezdik.

Sonra memlekette, çok sevdiğim, abimin selefi hocası ile görüştük. Her görüşüne katılmadım fakat konuştuğu şeylerin çoğuna Ayet ve Hadisleri delil göstermesi beni çok etkilemişti. Çünkü 8 yıl cemaatte bulunan biri olarak böyle bir şeye rastlamamıştım. Hiç mi bileni yoktu? Tabi ki vardı fakat gerek Said Nursi, gerekse Fethullah Gülen, hatta geçtim onları abilerinin yanlış yaptığını gösterecek bir Ayet ve Hadis olduğunda görmezden gelip mantık çerçevesinde konuyu bağlıyorlardı. İnsan bir şeye inanmak istiyorsa kesinlikle inanıyor. Kendimden biliyorum. Sonuçta insan inanmak isterse Allahın yokluğuna -haşa- inanıyor değil ki başka şeye inanmayacak.

Ayrıca bu konunun benim yanımda çok ayrı yeri var. Lisede Risale-i Nur kampları yaptığımızda en çok okuyanlar belirlenirdi. Cevşen 1.liği hep bende olurdu :)

Bugün Said Nursi hakkında kesinlikle "çok" kötü düşünmüyorum. Fakat yanlış yapmadığını ölümüne savunma gafletinde bulunmuyorum, hatta çok büyük yanlışları olduğunu da reddetmiyorum. Said Nursi çok büyük hataları da olsa İslam adına çok büyük mücadeleler vermiştir. İşlediği günahlar Allah ile onun arasındadır. Belki ileride bu düşüncem de değişecektir fakat, daha önce düştüğüm hatadan Allah'a sığınıp aynısını yapmamalıyım ve yok denecek kadar ilmim ile Said Nursi'yi eleştirmemeliyim.

Çünkü benim de Selefiler hakkında yanlış düşünmeme sebep olan şey aynısı. Aslında insanın fıtratı belli. Selefilere katılıp da kendini geliştirememiş, özellikle dini meselelerde henüz hiç birşey bilmeyen bir kısım yeni Selefi adayları, körü körüne, tıpkı Nur Cemaatindekiler gibi, hocaları ne söylüyorsa aynısını söylüyorlar. Hocalarının ayet, hadis delili olan söylediklerine lafım yok fakat, yorumlarını dahi hiç düşünmeden, bu sadece bir yorum bunu düşünmeliyim demeden, akıl süzgecinden bir kez geçirmeden kabul ediyorlar. Tıpkı farklı görüşte olan bir insanın Nurculardan tiksinmesi gibi bir görüntü oluşuyor insanın gözünde.

Şimdi memleketten uzağım. Tek başıma biraz zor da olsa uğraşıyorum bir şeylere. Özellikle bu siteyi bulduktan sonra biraz olsun kolaylaştı işim. Allah sizlerden, bilhassa yöneticilerden razı olsun.

Yöneticilerimizden de ricam şudur. Şüphesiz söyledikleriniz Ayet ve Hadislerle destekli. Fakat buna rağmen sitedeki diğer kişilerin şunu anlamasını sağlasak çok güzel olur: Bu kadar delillerle söylemeniz sizi ne kadar doğru ve düzgün insan yaparsa yapsın, yine de herkesin araştırması gerekiyor. "Bugün bunu gördük tamam olay budur" dememek gerekiyor. Çünkü şu an gaflette olan tarikatçılar, şeyhçiler, nurcular hep "gerçek yaşamlarında dürüst, ve gerçekten aldatmayan" hocalarının söylediklerine bağnazca bağlanıp bu yola geldiler.
Neyse. Aslında bu kadar yorumu yapmamın sebebi Delillerle bezediğiniz yazılarınıza klasik, duygusal, ve kendince! mantıksal (Allah affetsin) cevaplar veren Profesör'dü. Ne kadar üzücü. İşte bugün kendi üniversitemde de görüyorum. Profesör olması bir şeyi değiştirmiyor. Profesör demek her zaman araştırmacı demek değil. Tez için araştırmacı demek. Allah ıslah etsin. Ne aksini ispat edecek bir delil buluyor ne de kabul ediyor.

Neyse çok uzun oldu yine. Selamun Aleyküm.

ve Aleykumselam ve rahmetullahi ve berekad Allah ayaklarımızı dini üzerine sabit kılsın umarım bunu görürler ve araştırmaya teşvik etmiş olursunuz...ders veriyoduysanız o cemaatteyken onları da uyarmayı ihmal etmeyin Allah bizleri doğru yola iletsin
 
K Çevrimdışı

kurt26

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Cevşen'i hiç okudunuz mu? Ne kadar külli bir dua olduğunu biliyor musunuz? Son asrın sahibi Bediüzzaman Said Nursi'nin Cevşen'i (hatta içinde diğer duaların da bulunduğu büyük Cevşen'i) vird olarak her gece okuduğunu biliyor musunuz? Ben büyük Cevşen'i defalarca okudum. Daha külli bir dua kitabına rastlamadım. Lütfen zihinleri bulandırmayın. Her konuda, Kur'an hakkında da, Peygamberimiz A.S.M hakkında da nahoş görüşler, iddialar var. Bunların yayılmasına alet olmamak lazım. Saygılarımla...
Herşeyi Kur'an ve Hadislere rakip gibi göstermek ne kadar kolay değil mi? Haklısınız. Kur'an ve Hadisleri iyi anladığını zanneden siz müfessir! ve müçdehitlerle! görüşmek faydasız. Benim de boşa harcayacak vaktim yok zaten. Allah selamet versin.
Sadece araştıran, körü körüne giden biri olmadığımı belirtmek için onu yazdım. Yoksa ilahiyat değil Tıp-Fizyoloji profesörüyüm. Göz önüne bırakılan bir kıl arkadaki bir dağı göstermez. Cevşen hakkındaki rivayet dediğiniz şey doğru ya da yanlış çok mu önemli. Cevşen'de yanlış birşey varsa onu söyleyin. Ben o rivayetin doğruluğunu 3 yıl araştıracak kadar aptal değilim. O üç yılı Kur'an, Hadisler ve Cevşen'i anlamaya çalışırım. Rivayetin doğru ya da yanlışlığı hiç önemli değil. Rivayet yanlış olsa, Cevşen islam dışı mı olmuş oluyor? Birçok hadis hakkında da rivayetler zayıf diye reddetmek mi gerek. Neden kendimizi herşeyi en iyi bilen alim gibi görüyoruz. Gelmiş geçmiş yüzlerce alimin, müfessirin, müçtehidin hiçbir anlamı yok mu? Ben haddimi bilirim. Kendi alanımda iddialı konuşabilirim ama Cevşen'in değerini o konunun uzmanlarına bırakırım. Bu zamanın önemli bir hastalığı enaniyettir. "Herşeyi en iyi ben bilirim" mantığı şeytanın bir aldatmacasıdır. Bir doktor mühendislik alanında, ya da bir mühendis tıp alanında iddialı konuşamaz. Ama konu din, Kur'an, Hadis olunca herkes alim kesiliyor. Ben son olarak tekrar sorayım: Kur'anı herkes yeterince anlayabilecekse, Peygambere, müfessirlere, binlerce cilt tefsirlere ne gerek var. Kur'an bir cilt ama külli bir kitap. Cenab-ı Hak mealen "yaş ve kuru ne varsa içinde var" diyor. Demekki binlerce cilt tefsirler bunları bulup çıkarmaya çalışıyor. Yoksa Kur'ana rakip olmuş değiller. Ben açık söyleyim, Risale-i Nur'lar olmasa ben bugün belki de hiç Kur'an okumayı bilmeyen biri olarak yaşıyor olacaktım. Ancak Risale-i Nur'ları tanıdıktan onra Kur'an okumayı öğrendim. Onu okuyorum, anlamaya çalışıyorum. Risale-i Nur'ları bilen biri olarak sadece Kur'an okuyarak Kur'anı anlamanın mümkün olmadığını gayet iyi biliyorum. İslam aleminin belki de en önemli problemi bu gibi. Çünkü yapılan yanlışlar yüzünden bugün haşa islam=terörizm gibi bir hava oluşturuldu. Kur'an yeterince anlaşılsa, böyle olmaması gerekirdi.
Uydurma olanı olmayanı nasıl da en iyi siz biliyorsunuz değil mi? Bediüzzaman Hazretleri bile sizin talebeniz sayılır! degil mi? Elhamdülillah Risale-i Nur'lar sayesinde imanımı kuvvetlendirdim. İslamı yaşamaya çalışıyorum. Risale-i Nur'ları bilmesem, iyi kötü namaz kılıyor bile olsam sizin yazılarınızla sanırım onu da bırakırdım. İnsanları islama yaklaştırıyor musunuz yoksa kaçırıyor musunuz? Neye hizmet ettiğinizi artık siz düşünün. Evet "Şahid ol ya Rab". Aynen katılıyorum.
"Yazdırıldı" vahiy oluyor ha. Vahiy-ilham-sünuhat vs arasındaki farkları bile bilemeyecek kadar kendini alim zanneden zavallılar. Sadece bir kişinin bile imana gelmesinde bir katkınız oldu mu acaba? Ama insanları dinden uzaklaştımada pek mahirsiniz. Ateş böceği gibi aklınızla-ilminizle Güneşle muaraza ediyorsunuz. Yazık! bu şekilde bırakın başkalarına yardımcı olmayı kendi imanınızı koruyabilirseniz iyidir. Ben yapıyorum size de tavsiye ederim: Sakin kafayla imanınızı bir sorgulayın, ne durumda? Bir ilerleme var mı? Gerçekten tatmin olmuş mu? Yoksa şüphelerin üstünü örterek mi ilerliyorsunuz? Yani aklınız-kalbiniz mutmain mi? Ben hiç sanmıyorum. Alimlere, tefsirlere saldırarak sadece başkalarına değil kendinize de yazık ediyorsunuz. Cenab-ı Hak'kın bu asrın insanlarına ihsan ettiği Risale-i Nur'lardan bir cümle ile bahsi kapıyorum, anlaşılıyor ki uzatmanın faydası yok. "Cevab-ül ahmak-is sükût" kaidesince, böylelere karşı cevab sükûttur.
konuyu baştan sona okudum ve büyük bir utanç duydum. utancım şundandır ki :

- adı islam olan bir sitede ve belki de din düşmanlarının da okuyabileceği idrak edilmeden nasıl oluyor da böyle bir konu açılıyor ve tartışılıyor.. anlamak mümkün değil.

bu gibi saldırı -itham ve karalamalar cemaatleri birbirine düşürmekten ziyade islam düşmanlarının salyalarını akıtmasına vesile olmaktan öte gitmeyecektir.


cevşen 'i ve / veya herhangi bir cemaat/ tarikat'a ait olduğu iddia edilen bir dua kitabını okumanın ne zararı olsun ki.. bizler de senelerdir cevşen ve daha birçok dua kitabını okuruz .

cevşen 'i teknik analiz ettiğinizde : Allah 'ın ( c.c. ) esma'sının tekerrürü ile O 'ndan medet istemekten ibarettir. soruyorum , bunda ne zarar vardır ?

konuyu açan arkadaşın ( copy - paste yapmış ve kendisine ait olmayan bir yazıyı kopyalamış ) bu denli kin - garez ve saldırgan olmasını doğrusu bir müslümana yakıştıramadım. kala kala bir zırh olayına takılıp kalmanın ve Allah ' ın rahmetine kavuşmuş bir insanın bu derece kin ile gıybetini yapmak hiç de yakışık almıyor.


böylesine islam 'a düşman unsurlar var iken ve böyle bozuk düzende islam 'ı neşretmek var iken birbirine düşmüş -kendi arasında muhalif ve saldırgan ( sözde ) müslümanlar olduğu müddetçe din düşmanları daha çok zaman huzur içinde olacaklardır ve bol malzeme bulacaklardır .


ayrıca bu konu asla serbest tartışma olarak görülmemeli ve bu forum yöneticileri tarafından ( eğer bu forum gerçekten islami forum ise ) geri getirilmemek üzere kaldırılmalıdır ..kanaatindeyim.
Bu yazı türkiye gazetesindeki bir yazarın cevşene bid'a diyerek ilişmesi üzerine Abdulkadir Badıllı tarafından yazılmıştır.Sundukları sebepler aynı olduğu için oradan alıntı yapılmıştır.

Allah razı olsun.
Çok güzel cevaplar vermişsiniz.
 
Kozsoy Çevrimdışı

Kozsoy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
tamlama yapalım eksik kalmasın.

bir de bunun celcelütiyesi var samsamlı tamtamlı orda da onlara dua ediyorlar,,, suryanice olduğunu iddia ediyorlar ( bir sür şeyi geçtim hadi süryanice dedim) ama diyemedim zira suryanilere sordum yok bizde öyle bi isim cevabını aldım . Daha da araştırdım kabala da Allah'ın isimlerinin 2 mi 3 mü ne harfli tamlamalarımı tanımlamaları mı ne vardı , en yakın bulduğum o idi .

Rambam tamtam buralarda bi yerleri kurcalıyarak bulunabilir sanırım . Yahudiler ibni meymuna tamtam diyorlarmış ! Ne demekse artık !,

Zaten rambamla tamtama bakınca samsam da herhalde oradan bir yerlerdendir diyorum doğal olarak .

http://kinkazzosho.blogspot.com.tr/2006/08/rambam-universal-jewish-tam-tam.html

musevî bilginler arasında İkinci Musa lakabı ya da rütbesiyle adının baş harflerinden oluşan RaMBaM (רמב"ם : Rạbbī Mōšệ benMạymôn) adıyla bilinir.

wiki

TAM ise zaten yahudilerde Allahın ismi mi sıfat mı ne :

Thoth other names are Dahijty = Daty meaning Religion. Another of his names is Tam meaning complete (Noah was TAM in his generation- the only seed saved by god). His full name reads: Tam-Dat-Torah meaning: complete-religion-Torah. The four letters of his name: D (4th letter of the Hebrew alphabet) M (13th letter) Th (22nd letter) and T (9th), spells out a recoiled snake or a description of the creator of the double helix. Together it spells out DaM ThoT = the blood of Thoth. The fourth letter is D = dalet = da el tho = know. There are four creation letters. A=God T=Tho G=Haga C=Shin.

bunun kaynağını yazmıcam ......

Tam türkçedeki ile aynı anlamda kelime sanırım türkçeye ibraniceden geçmiş. eksiksiz kamil diye açıklayabiliriz. tamtam da kamil kere kamil anlamına denk düşüyor herhale e bu yahudiler hahamlarınada tapındıklarına göre celcelütiyedeki tamtam bilmem hangi haham olmakta gibi görünüyor bkz ibni meymunu yahudinin anış şekli , wiki ve tevbe 31 ...

samsam ise bu gidişatta samuel veya güncel olarak sam amcanın samı ile ilgili görünüyor. samual yani kısaca sam ibranicede allahın ismi demekmiş ...muhtemelen samsam da ismiazam gibi bir manaya geliyor mantık yürütünce kamilkerekamil tamtam gibi isimkereisim samsam ,,, ki zaten celcelütiye üzerindeki iddialardan biriside ismi azamı içermesi değil mi?

allahu alem.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt